Mesleki Yeterlilik belgesi, bir mesleğin Ulusal Mesleki Yeterlilik Sisteminde kanunen tanımlanmış meslek standartları çerçevesinde başarı ile yürütülebilmesi için gereken bilgi, beceri ve yetkinlikler ölçülerek verilir. Mühendislik ise uygun bir eğitim ve diploma ile kazanılan bir örgün eğitim niteliği olup meslekler ile doğrudan bağıntısı yoktur. Bahsi geçen mesleklerde mühendis olmadığı halde fiilen binlerce kişi çalışmakta, yine mezun olur olmaz bu mesleği yapamayacak veya yapmayı tercih etmeyecek binlerce mühendis bulunmaktadır.
Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi; ulusal meslek standartlarının oluşturulduğu, mesleki ve teknik eğitim ve öğretim programlarının bu standartlara göre hazırlandığı, iş gücünün mesleki yeterliliğinin akredite olmuş ve MYK tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca ölçme ve değerlendirme merkezlerinde yapılan teorik ve uygulamalı sınavlar sonucunda belgelendirildiği, alınan belgelerin ulusal ve uluslararası düzeyde kıyaslanabilirliğinin sağlandığı, hayat boyu öğrenmenin desteklendiği, formel (örgün) eğitim almadan mesleği öğrenen kişilere bilgi ve becerilerini belgelendirme imkanının verildiği ve iş dünyası temsilcilerinin sürece ilişkin tüm kararlara aktif olarak katıldığı, kalite güvencesinin sağlandığı, adil, şeffaf ve güvenilir bir sistemdir.
Ulusal Mesleki Yeterlilik Sisteminin kurulmasındaki temel amaç eğitim ile iş yaşamının nitelik talepleri arasında işlevsel bir bağ kurmaktır. Bu sistem Türkiye’nin küresel ekonomide rekabet edebilmesi için ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesini sağlayacaktır. İş dünyasının iş gücüne yönelik mevcut ihtiyaçları ve geleceğe dönük eğilimleri, hazırlanmasına katkı sağlayacağı ulusal meslek standartları yoluyla eğitim sistemine yansıyacaktır. Yine eğitim dünyası da, amaçlarından birisi olan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesini bu sistem sayesinde etkin ve esnek bir şekilde gerçekleştirecektir. Bu sistemin en güçlü yönlerinden birisi, hayat boyu öğrenme anlayışını kabul etmesidir. Bu kapsamda herhangi bir eğitim almadan çalışarak beceri edinen bireyleri sahip oldukları becerileri belgelendirmeleri, bireylere farklı meslekler veya sektörler arasında yatay ve dikey geçişleri sağlaması, bulunduğu sektörde ve icra ettiği meslekte ortaya çıkan yeni gelişmeleri esnek bir şekilde mesleğine yansıtabilmesi ve bunu belgelendirebilmesi gibi imkanlar bu sistem sayesinde mümkün olacaktır.
Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun, bir mesleği hakkı ile icra edebilmek için ana görevler, işlemler ve başarım ölçütleri olarak tanımlanan meslek standartlarının belirlenmesi ve bu meslek standartlarına uygun çalışabilmek için gerekli bilgi, beceri ve yetkinliklerin yani yeterliliklerin tespit edilmesi süreçleri bilişim alanında faaliyet yürüten tüm işçi ve işveren STK’ları ile birlikte hazırlanmış, tamamen topluma açık tutulmuş ve görüşe çıkarılarak devlet kurumları ve üniversitelerden görüş istenmiştir. Ne yazık ki bu kadar açık ve şeffaf olan bu süreçlere ilgili odalar ve kurumsal olarak üniversiteler yeteri ilgiyi göstermemişlerdir. Ayrıca yine kanuni süreçlerde tanımlı son söz hakkı olan Sektör Komitelerinde de MEB ve YÖK temsilcileri bulunmaktadır. Doğal olarak bu kişilerin hukuki süreçleri daha iyi bilmelerinden dolayı sektör komitelerinde benzer kaygılar bulunmamaktadır.
Mesleki Yeterlilik Belgesi herhangi bir mühendislik diploması yerine geçmediği gibi örgün ve yaygın eğitim ve öğretim kurumları diplomalarının hiçbiri de Mesleki Yeterlilik Belgesi yerine geçemez. Avrupa Birliği müktesebatı ve MYK hukuku daha iyi incelenirse meslek ve diploma ilişkisinin günümüzde nasıl belirlendiği daha iyi anlaşılacaktır. “Toplum yaşamını ilgilendiren bilgisayar sistemlerinin yetkin kişilerce tasarlanması, geliştirilmesi, yürütülmesi, desteklenmesi ve denetlenmesi kamu yararı ve güvenliği açısından bir zorunluluktur.” görüşüne katılmakta ve Mesleki Yeterlilik Kurumu süreçlerinde hazırlanan bilişim mesleklerinde bu anlamda herhangi bir görev tanımlanmadığını belirtmek isteriz.